Sanayi devrimiyle tarım toplumundan endüstri toplumuna geçen dünyada, son yıllarda bilgi teknolojileri toplumuna geçiş yaşanıyor. Günümüzde iktidar sahibi olmanın yolu, dijital yaşama adapte olmaktan geçiyor.
Baş döndüren bir hızla gelişen bilgi teknolojilerinin sağladığı olanaklar ve değişen toplumsal gereksinimler doğrultusunda daha etkin, daha verimli hizmet vermek için insan, iş süreçleri ve teknolojinin bütüncül dönüşümüne dijital dönüşüm veya e-dönüşüm denilmektedir.
Dijital dönüşümün İngilizcesi "digital transformation"dır.
Dijital dönüşüm, pazarlamadan satışa, üretimden insan kaynaklarına kadar iş süreçlerini tamamen değiştiren bir kavramdır. Devlet, özel sektör ve bireyler, kısaca herkes bu değişimin bir parçasıdır aslında.
Bilgisayar ve iletişim teknolojileri ile gelen bu değişim, hayatın tüm alanlarında daha az zamanda, daha kolay ve verimli işler yapmak anlamına gelmektedir.
Dijital dönüşüm bilgi ve iletişim teknolojilerinin yanında insanların yaşam anlayışının değişimini, dijital hayata geçişi simgelemektedir.
Dijital dönüşümü birkaç teknolojiyle sınırlandırmak yanlış olur.
Dijital dönüşüm teknolojilerinden bazılarıdır.
Milenyumda, küçük işletmelerden holdinglere kadar tüm şirketler dijital dönüşüm geçiriyor. Tüm şirket yöneticilerinin en önemli gündem maddesi dijital dönüşüm. Dönüşüm sürecini etkili ve verimli bir biçimde yönetebilmek, şirketlerin geleceğini tayin edecek kadar önemli bir konu.
Dijital dönüşüm; çok hızlı bir şekilde gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklar ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, kurumların daha etkili ve verimli hizmet vermesidir.
Çağın gerektirdiği teknolojileri ve yeni çalışma modellerini tüm süreçlerinde kullanamayan şirketler, rakiplerinden geride kalacaklar ve belki de yok olmakla karşı karşıya gelecekler.
Dijital çağa ayak uydurmak, sürekli yenilenmek ve geleceğe yönelik yeni stratejiler oluşturmak basit bir iş değil. Yeni iş modelleriyle, değişen teknolojiye bağlı olarak esnek ve çalışkan bir yapıya sahip olmak gerekmektedir.
Dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan sorunların başında değişime karşı çıkan kurumsal kültür yer alıyor. İkinci sırada eski sistem ve yapılar. Üçüncü sırada ise birimlerin birbirinden bağımsız şekilde çalışıyor olması. Oysa bütün birimlerin tek bir merkezden yönetilerek, birbiriyle entegre halde çalışmaları gerekir. Son olarak ve belkide en önemli sorun, insan kaynakları.
Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre işverenlerin %65'i "yetenekli işgücü" bulamadığından yakınıyor. Bir diğer araştırma da ise yöneticilerin %60'ı uzman insan kaynağı eksiğinin yakın zamanda büyük bir sorun olacağını düşünüyor.
Orta ve büyük ölçekteki şirketlerin en büyük sorunu ve dijital dönüşümün tam anlamıyla hayata geçirilememesinin en önemli sebebi, doğru yetkinliklere ve uzmanlıklara sahip iş gücünü bulamamaları.
Kurumlar, çalışanlarının yeteneklerini analiz etmeli ve uzmanlık alanlarını belirlemeli. Daha sonra dijital dönüşüme elverişli, yenilikçi, insan kaynakları planlaması yapılmalı.
Kadrolu çalışanlarla birlikte proje bazlı, bağımsız profesyonellerle çalışmak ve esnek işgücü modelini de benimsemek gerekir. Proje bazlı işinin ehli uzmanlarla çalışarak yetenek açığını kapatmak hızlı ve etkili bir yöntemdir.
Yetenek açığı sorununu çözmek için yenlikçi ve çevik bir insan kaynakları strateji benimsemek gerekiyor. Ayrıca eğitim programları ve farklı iş ortalıkları da kurulmalı.
İşe alımlarda kişilerin uzmanlık alanının yanı sıra sosyal becerileri de önemlidir. Çünkü teknoloji her geçen gün yenileniyor ve değişiyor. İşe alınacak kişinin yalnızca kendi alanına odaklanmanın ötesinde gelişmeleri anlayabilme, kolay ve hızlı uyum sağlama yeteneği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu tür profesyonellerle çalışmak, verilen görevleri yerine getirmenin ötesinde kurumu bir adım ileriye götürecektir.
Teknik uzmanlıkların yanında sosyal maharetler de önemli
Tasarım odaklı düşünebilme ve etkili iletişim kurmak, aynı zamanda ilgili olmak, hızlı öğrenebilme, yaratıcılık, gibi sosyal beceriler de oldukça önemli.
Tüm çalışanlara, gerektiği zaman dijital becerileri geliştirecek eğitimler verilmeli. Eğitimler kurum içinde veya kurum dışında olabilir. Ayrıca şirket içerisinde dijital dönüşüm konularına hakim personelin, diğer çalışanlara eğitim ve destek vermesi de teşvik edilmeli.
Yaratıcı ve yenilikçi çözümler sunmak için şirketler, profesyonellerden oluşan proje ekipleri kurmalı. Söz konusu ekiplerde, farklı kabiliyetlere sahip profesyoneller de olmalı. Bu tarz yenilikçi ortamlarda kurumu başarıya ulaştıracak yeni fikirler ve yöntemler keşfetmek mümkün olur.
Özellikle yeni kuşak çalışanları motive etmek ve yeni fikirler geliştirmelerini teşvik etmek amacıyla şirket içi küçük çaplı aktiviteler de yapılabilir. Örneğin, ilgi alanlarında çeşitli projeler sunmaları sağlanarak, beğenilen proje için uygulama imkanı verilmeli ve çalışan başarılı olunduğu takdirde ödüllendirilmeli. Bu tarz çalışmalar şirketlerin kurumsal kültürüne katkı sağlar.
Başarılı insan kaynakları stratejisi geliştirebilen ve yenilikçi iş modellerini uygulayabilen kurumlar hiç şüphesiz rakiplerinin önüne geçecekler. Alanında deneyimli ve uzman kişilerle çalışan, onlarla işbirliği yapan şirketler önemli bir rekabet avantajı elde ederler.
Mysoft Dijital Dönüşüm Danışmanlığı ile şirketinizi geleceğe hazırlayın. Mysoft Dijital Dönüşüm A.Ş. olarak 7/24 hizmetinizde olan deneyimli ekiplerimizle şirketimize adını verdiğimiz en iyi bildiğimiz ve sevdiğimiz Dijital Dönüşüm alanında hizmet veriyoruz.