Finans dünyasındaki dijitalleşme ile ilgili yapılan en büyük atılımlardan biri olan açık bankacılık; üçüncü parti kurum ve kuruluşların, müşterilerin finansal bilgilerine erişebildiği bir bankacılık modelidir. Bankaların sunduğu API'lar yani Uygulama Geliştirme Arayüzleri (Application Programming Interface) üzerinden bilgilerin paylaşılmasıyla üçüncü parti kurumlar, yeni finansal ürün ve hizmetler geliştirmektedir. Açık bankacılık sayesinde yenilikçilik ve rekabet artar. Müşteriler daha uygun koşullarda daha çok seçeneğe erişme imkanı bulur.
Açık bankacılık, İngilizce karşılığı olan "Open Banking" olarak da ifade edilmektedir.
Fintech Futures tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre finansal hizmet sunan firmaların %84'ü açık bankacılık alanında yatırım yapıyor!
Geleneksel bankacılık modelinde müşterinin tüm finansal bilgileri; düzenli ödemeleri, geçmiş dönemlerde yaptığı harcamaları, ne kadar fatura ödediği, market alışverişlerinin tutarı, ayın hangi gününden itibaren bütçesini aştığı vb. tüm finansal bilgileri müşterinin hesabının ait olduğu banka tarafından kayıt edilerek işlenmektedir.
Açık bankacılık sisteminde bu bilgiler müşterinin onayı ile üçüncü parti kurumların kullanımına açılır. Böylece banka dışı uygulamalar ile banka müşterilerinin finansal ürünleri arasında bağlantı kurularak müşterilerin ihtiyaçlarına daha iyi uyarlanmış ürün ve hizmetler sunabilmek mümkün olur.
Müşteriler finansal tavsiye, rekabetçi fiyatlama ve kendi beklentileri özelinde ürün ve hizmetlere sahip olmanın yanı sıra finansal verilerini tek bir yerde toplayıp yönetebilirler. Kredi başvuruları daha hızlı sonuçlanır. Bankalar arasındaki faiz oranlarını ve servis ücretlerini karşılaştırmak çok daha kolay hale gelir.
Örneğin; Birden çok bankada hesabı olan kişiler, tek bir uygulama üzerinden tüm finansal bilgilerine erişebilir ve hesaplarını rahatlıkla yönetebilir.
e-Ticaret sitelerinde ödeme aşamasında yapılan entegrasyonlar ile anında kredi almak açık bankacılık uygulamalarına en güzel başka bir örnektir.
Müşterilerin ya da müşteriler adına hareket eden tarafların API, web servis, dosya transfer protokolü gibi metotlarla bankanın sunduğu finansal servislere uzaktan erişerek bankacılık işlemlerini gerçekleştirebildikleri ya da gerçekleştirilmesi için bankaya talimat verebildikleri elektronik dağıtım kanalıdır.
İlk başta açık bankacılık uygulamaları, farklı banka hesaplarının konsolide edilerek kişilere ve firmalara bu bilgilerin sunulmasından ibaretti. Oysa açık bankacılık uygulamaları eriştiği veriler sayesinde müşteriyi tanıyan ve gelecekteki davranışlarını tahmin eden bir sistemi içinde barındırmaktadır.
İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde ödeme esnasında anında kredi almak açık bankacılık uygulamaları sayesindedir. Sanal yatırım danışmanları, tüketici alışkanlıklarına uygun olarak avantajlı kampanyalar sunma, kişiye en uygun kredi ürününe yönlendirme vb. pek çok alanda uygulanmaktadır.
Accenture'un son verilerine göre dünya çapındaki bankaların %76'sı önümüzdeki 3-5 yıl içinde müşteri adaptasyonu ve Açık Bankacılık API kullanımının %50 oranında artacağını öngörüyor.
Açık bankacılık sisteminin hayata geçirilmesindeki en önemli amaç; yenilikçiliğin ve rekabetin arttırılmasıdır. Böylelikle yeni ürün ve hizmetler geliştirilerek müşterilerin daha uygun şartlarda daha çok seçeneğe erişebilmesini sağlamaktır.
Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Kurumu 2016'da bankacılık ve finans sektöründeki büyümenin teşviki ve teknolojik yeniliklerin hızlandırılması yönünde regülasyonlar yaptı. Ardından 2018'de açık bankacılık uygulamalarının hayata geçirilmesi, müşteriye ait verilerin güvenli biçimde bankalar ve üçüncü parti kurumlarla paylaşılması gibi hedefler belirlendi. Daha sonra İngiltere'deki 9 büyük banka Açık Bankacılık Uygulama Kurumu (Open Banking Implementation Entity - OBIE) bünyesinde faaliyete başladı.
İngiltere'deki bu regülasyonun Avrupa Birliği'ndeki karşılığı Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (PSD2- Payment Services Directive 2) yönergesiydi. AB tarafından uygulamaya konan PSD2 ile Japonya, Hong Kong, Kanada vs. ekonomi devlerinde açık bankacılık çok hızlı büyüyen bir yaklaşım olarak yerini aldı.
27 Haziran 2013 tarihinde Türkiye'de ödeme hizmetlerine ilişkin kanunun yürürlüğe girmesi ve ardından ikincil düzenlemelerin getirilmesiyle bankacılık ve finans sektöründe dijital dünyanın yasal altyapısı oluşturuldu. İlgili kanun 2019 ve 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere büyük ölçüde değişikliklere uğradı. Kanunla açık bankacılık konusuna yasal dayanak kazandıran ilk adım da atılmış oldu.
Bankaların kullandıkları bilgi sistemlerine ve elektronik bankacılık hizmetlerine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 15 Mart 2020 tarihinde yayımlanan Yönetmelikle açık bankacılık servisleri tanımlandı ve elektronik bankacılık hizmetlerinden biri olarak kabul edildi.
6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanuna ulaşmak için tıklayınız.
Açık bankacılık yönetmeliğine ulaşmak için tıklayınız.